Bildiğiniz gibi kullandığımız tüm iletkenlerin bir direnci vardır. İletkenlerin üzerinden geçen enerjiye direnç uygulaması da enerjinin kalitesini düşürmektedir. Bu durumda imdadımıza süper iletkenler yetişmektedir. Kısaca süper iletkenleri, üzerlerinden geçen enerji ye sıfır (0) direnç uygulayan maddeler olarak tanımlamak mümkündür.
Hollandalı fizikçi Heike Kamerlingh Onnes 1911 yılında Helyum elementini sıvı hale dönüştürmeyi başarması ile ilgi çekmeye başlayan süper iletkenlik konusu, ilerleyen tarihlerde ve başka süper iletken maddelerin keşfedilmesi ile önem kazanmıştır. Daha sonraki yıllardan günümüze kadar birbirinden bağımsız şartlarda bir çok süper iletken madde ve bileşik keşfedilmiştir.
Süper iletkenlerin özellikleri,
Süper iletkenler belli bir sıcaklığa ulaştıklarında üzerlerinden geçen enerjiye sıfır (0) ve ya sıfıra çok yakın bir direnç uygularlar,
Süper iletkenlerin bildiğimiz iletkenlerde bulunmayan levitasyon özelliği bulunmaktadır. Bu özelliği kısaca anlatmak gerekirse; bir madde süper iletken olduktan sonra kendi içinden manyetik akım geçmesine izin vermez. Yani süper iletken maddeler güçlü bir mıknatısın üst kısmına yaklaştırıldıklarında havada kalmaktadırlar. Bu duruma levitasyon denmektedir.

Kullanım alanları,
Süper hızlı trenler (MEGLAV) başta olmak üzere, hastahaneler de MR cihazlarında, süper iletken kablolar vasıtası ile santrallerden şehirlere enerji iletiminde, güçlü mıknatıs kullanılan alanlarda (Manyetik rezonans vb.). kullanılmaktadır. Tabi bu teknoloji geliştikçe ihtiyaç duyulan her alanda kullanılabilecektir.

